Anne adaylarının hamilelik öncesi diş sıhhati denetimlerini tamamlaması hem anne hem de bebek sıhhati açısından son derece kıymetlidir.
Hamilelik periyodundaki diş tedavileri konusunda dikkat edilmesi gerekenler ve kollayıcı tedbirler hakkında konuşan Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Ağız ve diş sıhhatinin hamilelik periyodu boyunca meselesiz olarak idame ettirilebilmesi; bilhassa riskli gebeliklerde hem anne adayının hem bebeğin sıhhatinin riske atılmaması için büyük değer taşır.” dedi.
Hamilelik devrindeki diş eti hastalıklarının erken doğum, fetüste gelişme geriliği, düşük doğum tartısı, preeklemsi ve gebelik diyabeti üzere önemli sıhhat problemlerine yol açabileceğinin altını çizen Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Hamilelik planlayan anne adaylarında, beslenme alışkanlıkları, florlü ağız bakım eseri kullanımı, diş fırçalama alışkanlıkları, mevcut ağız hijyeni, diş çürükleri ve diş eti hastalığı varlığı, daha evvel alınmış radyograflar ve yapılmış olan diş tedavileri öğrenilerek öncelikle hastanın diş çürükleri ve diş eti hastalıklarına yatkınlığına nazaran bir risk değerlendirmesi yapılır. Belirlenen risk durumuna nazaran, hasta için profesyonel olarak seçilen hijyen eserleriyle ferdî bir ağız ve diş bakım rutini planlanır, gerekli ise tedavi planlaması hazırlanır ve hamilelik devri boyunca hasta karar verilen aralıklarla tertipli denetimlere çağırılır.” açıklamasında bulundu.
Şikâyete nazaran tedavi uygulanmalı
Koruyucu diş hekimliğinin anne adayları için ileri seviye diş tedavilerinin gerekliliğini azaltması açısından büyük değer taşıdığını belirten Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir şunları söyledi: “Florlü diş macunları ve ağız gargaralarının sistemli olarak kullanılması, profesyonel olarak uygulanabilecek flor preparatları diş çürüklerinin önlenmesinde ve çürük riskinin denetim altında tutulmasında faal rol oynar. Hastanın şikayetlerine ve diş doktorunun muayene bulgularına nazaran, diş tedavisi yapılması gereken durumlarda, hamileliğin ikinci üç aylık devri en uygun devir olacaktır. Hamileliğin son üç aylık devrinde, acil olmayan diş tedavileri doğum sonrasına ertelenmelidir.”
Anne ve bebeğin hayatını riske atabilecek problemlere dikkat
“Hamilelik sırasında esirgeyici diş tedavileri, profilaktik uygulamalar ve öteki diş tedavileri, anne adayını takip eden bayan doğum uzmanının da onay vermesi halinde, uygulanabilir” diyen Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “En uygun periyot ikinci üç aylık devirdir. Birinci üç aylık periyodunda yapılması planlanan, acil diş tedavileri için çok dikkatli olunmalıdır. Gerekli görülen ve doğum sonrasına ertelenemeyecek olan diş tedavilerinin, hamileliğin ikinci üç aylık periyodunda yapılması, hamileliğin ilerleyen devirlerinde, diş enfeksiyonuna yahut hamileliğe bağlı olarak gelişebilecek komplikasyonların önüne geçilebilmesini sağlar. Anne adaylarının diş tedavilerinde kullanılacak olan ilaçların tipinin ‘güvenli ilaç’ kategorisinde olmasına ihtimam gösterilmeli ve mümkün olan en düşük dozda ilaç kullanmaya dikkat edilmelidir. Hamilelik periyodunda, diş tedavisi yapılacak olan anne adaylarında, kronik sistemik hastalıklar ve riskli gebelikler üzere anne ve bebeğin hayatını riske atabilecek meseleler göz önünde bulundurularak, kesinlikle anne adayını takip eden bayan doğum uzmanının da onayı alınarak süreç planlanmalıdır.” açıklamasında bulundu.
Anneden bebeğe geçebiliyor
Anne olmayı planlayan ebeveynler için farkındalığın arttırılması gereken diğer bir kıymetli mevzuyu da paylaşan Demir “Anneden bebeğe çürük bakterisi geçebildiği artık kanıtlanmış bir datadır. Bebeğin annenin parmağını emmesi, ortak kaşık kullanımı, mamanın sıcaklığını ebeveynin kendi ağzında denetim ederek tıpkı biberonu bebeğe kullandırması anneden bebeğe bakteri geçişi olduğunu en sık gördüğümüz yollar. Hasebiyle, hamilelikten evvel anne adayının tüm diş tedavilerinin tamamlanarak, ağızda çürük bakterisi aktivitesinin baskılanması; doğumdan sonra bebeğin çürük yapan mikroorganizmalarla tanışmasının ertelenebilmesi için tartışılmaz bir ehemmiyete sahiptir. Bebeklerdeki, erken çocukluk çağı yahut biberon çürükleri dediğimiz ve tüm süt dişlenmeyi etkileyen yaygın çürüklerin önüne geçebilmek için atılacak en kıymetli adımlardan biri, bebeğe çürük bakterisi bulaşmasını engellemektir.” diyerek dikkat edilmesi gereken konuları şu 5 başlıkta özetledi;
1-Hamilelik sırasında diş tedavileri, anne adayını takip eden bayan doğum uzmanının da onay vermesi halinde, uygulanabilir; fakat en uygun devir ikinci üç aylık periyottur.
2-Hamilelik planlayan anne adaylarının, hamilelik öncesinde tüm diş tedavilerinin tamamlanması ve kişisel olarak planlanan esirgeyici uygulamalarla hamilelik periyodunda ağız ve diş sıhhatinin idame ettirilmesi anne ve bebek için en gerçek ve en risksiz yaklaşım olacaktır.
3-Hamilelik devrindeki diş eti hastalıklarının erken doğum, fetüste gelişme geriliği, düşük doğum yükü, preeklemsi ve gebelik diyabeti üzere önemli sıhhat meselelerine yol açabileceği göz önünde bulundurularak; diş eti kanaması, diş etlerinde şişlik ve kırmızılıklar, diş ağrısı üzere şikayetlerin varlığında, vakit kaybetmeden kesinlikle uzman bir diş tabibine başvurulmalıdır.
4-Bebeklerdeki erken çocukluk çağı çürüklerinin önlenebilmesi için atılacak olan en değerli adım, anneden bebeğe çürük bakterisi bulaşını engellemektir. Bu da lakin annenin sağlıklı dişlere ve ülkü bir ağız hijyenine sahip olması ile sağlanabilir.
5-Kalp, şeker üzere sistemik hastalıklar yahut riskli gebelikler ile takip edilen anne adaylarında, diş tedavileri kesinlikle bayan doğum uzmanı ile birlikte planlanmalıdır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
